online oyun değil rekabetçi oyun diyeceksiniz

uzun süredir farkında olduğum bir konuya değineceğim. 2000’lerin başı, 2010’lara doğru oyunlar hep bizleri eğlendirmek için yapılırdı. keyif almamız, vakit geçirmemiz için yapılırdı. şu an ise böyle değil. artık oyun firmaları oyunlara daha fazla bağımlı olmamız için ekstra çaba gösteriyor. özellikle online tarafı olan oyunlar eskiden insanların bir araya gelip beraber güzel vakit geçirmesini amaçlarken şimdi “competitive” adı altında sinir hastalığı geliştirmelerine neden oluyorlar.

bunların en büyük örneğin riot games’e ait oyunlar. bizzat kendi geliştirici bloglarında bile dediklerine göre adamlar şöyle bir mantık yapmış, eğer sen bir kaç maç kazandıysan bu senin iyi olduğun anlamına ve bulunduğun eloya ait olmadığın anlamına geliyormuş. bu neticede senin karşına senden daha üst ligdekileri getirerek seni deniyormuş. ve eğer gerçekten onları yenebilecek potansiyeldeysen de bunu senden düşük eloya sahip oyuncularla aynı takımdayken yapman gerekiyormuş. yani sizin rankınız platin, bir kaç maç kazandınız diye karşınıza elmaslar veya masterlar geliyor. bu sırada takımınıza ise goldları veya hard stuck platinleri veriyor. böylelikle sizi test ediyor.

buna ek olarak, adını hatırlamadığım ama redditte çok konuşulan ve geliştiriciler tarafından da bıyık altından onaylanan bir durum var mesela siz çok maç kazandıysanız oyun size bir sonraki maçı kaybetmeniz için elinden geleni yapıyor. bunun nedeni ise kaybettiğinizde, ulan ne güzel kazanıyordum şimdi kaybettim neyse şu puanı geri kurtarayım diye daha fazla oynamanızı ve sizi daha fazla bağımlı yapmayı hedeflemesi.

yani diyeceğim o ki, günümüzde artık online oyunlar hiç keyif vermiyor. bu yüzden olabildiğince single player ya da online kısmı competitive olmayan oyunlar oynamayı tercih ediyorum. hem mental sağlığımı koruyorum hem de biraz da olsa eğlenebiliyorum. sizlere de bunu tavsiye ederim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şunları da yazmıştım

yazar hakkında

yemek yemeyi seven, insanlara zor güvenen, kedilere ve dövmelere bayılan birisi. bir de pinterestte arşiv yapmayı sever.